Hastalıklı dişler, ağız sağlığını etkilediği gibi insan vücudundaki diğer organların sağlığını da tetikliyor. Diş çürüğünün meydana getirdiği bakteriler kalbe ve böbreğe yerleşerek çeşitli enfeksiyonlara yol açabiliyor. Türkiye`de sigara ve tütün kullanımı, yanlış beslenme, ağız, diş sağlığı bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolüne yeterince önem verilmemesi diş hastalıklarına yol açıyor. Dolayısıyla ağızda meydana gelen bir çürük, böbrek ve kalbe de zarar vererek, enfeksiyonlara yol açıyor. Ağız diş sağlığı küçük yaşta alışkanlıkla başlayan bir süreçtir. Özellikle 1,5-2 yaşına gelindiğinde günde 2 defa düzenli olarak diş fırçalamak ve özellikle akşam diş fırçalandıktan sonra gıda tüketmemek önemlidir. Günde 2 defa diş fırçalanmazsa, ağızdaki artıklar bir süre sonra dişlerin üzerine tutunurlar. Bu tutunma yaklaşık 12 saat sonra plak halini alır. Plak halini alan bu tutunma 24 saat sonra artık fırça ile temizlenemeyecek düzeye erişir. Bu oluşan plak bir süre sonra mikroorganizmalar için besi yeri haline gelir. Ve çoğalan mikroorganizmalar bir süre sonra dişin minesini harap eder. Bu olay bu aşamada tespit edilirse geri dönüşümü kolay olur. Ancak eğer dişin üzerinde bir çukur oluşmaya başlarsa artık geri dönüşümü olmayan bir yola girilir. Kısacası çürük bakımla doğru orantılıdır.
Diş hastalıklarının genel sağlığa etkileri hakkında ayrıntılı bilgi almak için Özel Ankara Mutludent'i arayınız. Diş kliniği ve Diş hekimi ile görüşünüz.
Hastalar, dişte çürük olunca ilk etapta o bölgede sıcak soğuk yediklerinde ve içtiklerinde yaklaşık 1,5-2 dakika süren bir ağrı hissederler. Bir süre sonra özellikle ara yüz diş çürüklerinde, dişte herhangi bir çürük etkisi görülmeksizin bu ağrılar devam eder. Dişin içindeki bölgede çürüme devam eder ve bir süre sonra dişte kopmalar meydana gelir. Eğer bu aşamada da diş kliniğine gidip diş hekimine tedavi olmazsak, bir süre sonra bu çürük dişin canlı dokusuna doğru ilerler. Bu çürük bir anda gece ağrısına yol açar. Eğer hasta bu aşamayı da geçip diş kliniğine, diş hekimine gitmezse dişin üzerinde şişmeler, yani iltihaplar oluşur. Bunun sonucunda da dişin çekimine kadar gidilir.
Diş bakımında diyette önemlidir. Yapıştırıcı, yumuşak ve şeker içeriği fazla gıdalarla beslenilirse çürük riski artar. Sadece diş fırçalamakla ara yüz temizliği sağlanamayabilir. Bu yüzden günde 1 kere de diş ipiyle dişlerin arasının temizlenmesi gerekiyor. Bazı durumlarda bu da yeterli olmayabiliyor. Bir kere de ağız gargarasıyla bakım yapmalıyız.
Bazı insanların çürük indeksi diğer insanlara oranla daha fazladır. Bu oran tükürüğün içerisinde biriken bir mikroorganizmanın ölçümüyle tespit edilir. Bazı insanların dişlerinde çürük, ne kadar bakım yaparsa yapsın biraz daha fazla oluşabiliyor. Eğer bir kişinin çürük indeksi daha fazlaysa, o kişilerin daha iyi bakım yapmaları gerekiyor.
Diş Kliniği, eğer ağızda çürük yeni başlamışsa, o bölgeye flor uygulayarak, o bölgedeki minenin yeniden tamir edilmesine yardımcı olabilir. Ama eğer bir çukur oluşmuşsa, onun yolu o bölgenin temizlenip tekrardan doldurulmasıdır. Eğer çürük çok derine inmişse, önce bir kanal tedavisi yapılıp, sonra dolgunun yapılması gerekir. Çürük oluştuktan sonra geriye dönüş yok. O yüzden çürük olmadan önlem alınmalıdır.
Çürüğü yapan birden fazla mikroorganizma vardır. Onların içindeki 'Streptococcus mutans' denilen organizma diş çürüğü oluşumda yüzde 40 etkiye sahiptir. Bu mikroorganizmaya karşı bir aşı geliştirebilir miyiz diye düşünmüşler. Ve buna karşı kullanılan bir aşı mevcut ancak bu çürüğü tamamen yok ediyor diyemeyiz. O yüzden yapılan çalışmalar devam ediyor. Ama yüzde 100 etkili oluyor gibi bir şey söylemek mümkün değil.
Diş çürüğü direk olarak başka hastalıklara yol açmaz ancak endirek olarak yol açabilir. Bir diş hekimi vücudun bir bütün olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiğini hastalarına daima hatırlatmalıdır. Vücudun bir yerinde oluşan enfeksiyon diğer bölgeleri de etkileyecektir. Bu kaçınılmazdır. En basitinden vücudun direnç mekanizması düşecektir. Bir yerde bir iltihap oluşunca vücut savunma düzenini ağırlıklı olarak o bölgeye verecektir. Öte yandan çapraz enfeksiyonlar söz konusudur.
Örneğin bir diş çürüğünün meydana getirdiği bir bakteri gidip böbreğe yerleşip böbrekte kötü oluşumlara yol açabilir. Ya da kalbe yerleşip miyokard enfeksiyonlarına yol açabilir. Bunlar çok kanıtlanmış enfeksiyonlar değildir ancak kalp krizi geçiren ya da böbrek enfeksiyonu geçiren hastalarda yapılan incelemelerde ağız içinde bir fokal enfeksiyon odağı yani apse tespit edilmiştir. Yüzde 100 bağlantılı olmasa da ağızdaki enfeksiyon başka bir hastalığa neden olabilir. Diş çürüğünün kanserle direk ilişkisinin tespit edilememiştir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki kansere neden olan sebepler de tam olarak belirlenememiştir. Bir bütün olan vücutta sağlığı tehdit eden bir bölge diğer alanları da etkileyecektir. En azından bağışıklık sisteminin düşmesine neden olacaktır. Kanser de bağışıklık sistemi düşük olduğu zaman ortaya çıkan bir hastalıktır.
Amerikan Kalp Birliği’nin dergilerinden birinde yayımlanan bu araştırmaya göre; yaşları 57 ile 75 arasında değişen 711 kişi ağız-diş sağlığının göstergesi olan diş kayıpları yönünden incelendi. Buna göre, diş kaybı çok olan yaşlılarda beyne giden ana damarların tıkanma ve inme geçirme riski, daha az diş kaybı olanlara göre çok daha fazlaydı. Teoriye göre, diş ve damarlar arasındaki bağlantı şöyle: Ağızda oluşan bakteriyel enfeksiyon, bir dizi olay başlatarak tüm vücutta iltihaplanmalara neden oluyor. Damarlardaki kronik enfeksiyon ise kan damarlarının daralmasına yol açıyor ve bu da inme ve kalp kriziyle sonuçlanıyor. Bu araştırma, hiç kuşkusuz ağız sağlığının önemini daha da arttırdı. Çürüklerin, diş eti hastalıklarının ve diş taşlarının nedeni, yemeklerden sonra dişlerin üzerinde biriken yemek artıkları ve bakteri tabakasının iyi temizlenmemesi. Yemeklerden sonra yeterince temizlenmeyen bakteri plağı, zaman içinde çürüklere ve diş eti hastalıklarına neden oluyor. Dişeti hastalıklarının en önemli nedeni olan diş taşları, tükürüğün içindeki minerallerle birleşen bakteri plağının zaman içinde sertleşmesiyle meydana geliyor ve ancak diş hekimleri tarafından temizlenebiliyor.
Dişin üzerinin estetik bir materyalle tam olarak kaplanmasıdır. En çok tercih edilen malzemeler zirkonyum ve porselen kaplamadır.
Ortodonti, dişlerin diş kemikleri üzerinde düzgün yerleşmesini ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisini sağlayan uzmanlık dalıdır.
Estetik bozuklukların, kaybedilmiş dişlerin yerine konan, estetik ve fonksiyonel olarak ihtiyaçları gideren tüm yapay oluşumlardır.
Dişin pulpasının bir daha düzelemeyecek bir şekilde iltihaplandığında, Dişin damar ve sinir paketini içeren pulpanın yerinden alınmasıdır.
Dişlerde oluşan renklenmelerin giderilmesidir. Dişlere mavi ışık ve beyazlatma jeli kullanılarak yapılır, dişler hemen birkaç ton açılır.
Panaromik Film ile muayenede fark edilemeyen çürük, kemik kaybı ve kök kanalındaki problemler kolayca tespit edilebilmektedir.